-
1 sönmüş
-
2 sönmüş
пога́сший, поту́хший; гашёныйsönmüş kireç — гашёная и́звесть
sönmemiş kireç — негашёная и́звесть
sönmüş yanardağ — геогр. поту́хший вулка́н
См. также в других словарях:
meke — is., hlk. 1) Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği 2) Alt çene 3) Çocukların oyun oynadıkları küçük ve yassı taş 4) Sönmüş yanardağ 5) Mısır ve tanesi 6) Mısır unundan yapılan ekmek Birleşik Sözler sakar meke … Çağatay Osmanlı Sözlük
baca dolgusu — is., jeol. Eski veya sönmüş bir yanardağ bacasının bulunduğu yerde, aşınma sonucu ortaya çıkmış sert kayaçlardan oluşan tepe … Çağatay Osmanlı Sözlük
sönmek — nsz, er 1) Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak Son yıldız vadinin üstünde bir yanıp bir sönüyordu. T. Buğra 2) Parlaklığını, ışığını yitirmek 3) Hava veya başka bir gaz ile şişirilmiş bir şeyin havası kaçıp şişkinliği inmek Balon söndü. 4) jeol.… … Çağatay Osmanlı Sözlük